Profesörler, doktorlar, yazarlar hapiste; teröristler serbest..
Hemde hakimler savcılar ve milletvekilleri ayaklarına kadar gidiyor..
soruyorlar;
"pişman mısın?"
"hayır, değilim"
"olsun, yaz kızım, pişman ama utangaç olduğu için söyleyemiyor sevgi kelebeği, serbest"
aman süreç bozulmasın.. kimse bilmiyor bu süreci ama "aman bozulmasın"...
Azerbaycan bayrağı açmak yasak; örgüt bayrağı açmak serbest..
teröristler, barış elçisi olmuş, çiçeklerle karşılanıyor; vay be..
apo'yu "lider" bellemiş, amerikanın kucağında şekilden şekile girmiş güneydoğulu vatandaşlarımızada ancak bu yakışırdı..
Türkiye'nin kanını emen, bebek-çocuk-kadın demeden onbinlerce insanı öldüren örgütün elemanları, barışın yılmaz savunucusu oluyor, davul zurnayla karşılanıyor.
Ve satılmadık hiçbirşey bırakmadılar.. limanlar, telekom, madenler.. şimdi sıra şeker fabrikaları ve elektrik santrallerine geldi.. ee o kadar seçim rüşvetinin, yandaş zengin etmenin bir faturası olacak elbet değil mi?
resmen ikinci sevr döneminin içindeyiz..
daha da acısı, yarın seçim olsa, yine tek başına iktidar olacak kadar oy alırlar.
çünkü çok mazlumlar.. çünkü onlar demokrasinin parıl parıl parıldayan yıldızları..
resmen ikinci sevr döneminin içindeyiz..
durmak yok akp, ülke bölünene, topraklar kan gölüne dönene kadar yola devam!